İzmir YDK: “8 Mart’ta alanlarda olacağız!”
Sonda söylenmesi gerekeni başta söyleyerek başlayalım. Bu 8 Mart ezilen, sömürülen, yok sayılan kadın kitleleriyle daha fazla buluştuğumuz, kadınları sınıf mücadelesine katma noktasında bir adım daha attığımız, zulmün tahtını yıkacak, devrimin kahramanı olan kitlelerin yarısını; göğün yarısını oluşturan kadınların kendi savaşlarının öznesi olmalarını sağlamak için attığımız cüretli adımlardan biri olsun.
Kadınları, kadın sorununu sadece 8 Martlarda, 25 Kasımlarda vb. takvimsel gündemlerde anımsamak değil; esas derdimiz ezilenin de ezileni kadınları savaşımızın bir parçası haline getirmektir. Tam da bu tartışmaların, bu kaygının ürünü olarak ortaya çıkan Yeni Demokrat Kadın çalışmamız kadın olmanın getirdiği özgün sorunlara karşı mücadelenin daha özgün mücadele alanları yaratmakla başarılabileceğini ortaya koyarak ilerliyor. Bu çerçevede kadın örgütlerinin, kadınların daha fazla alanlarda olacağı, kadınların taleplerinin daha fazla haykırılacağı en önemli gündemlerden birisi olan 8 Mart’ı ele alışımıza dair birkaç şey söylemeyi önemli görüyoruz. Şunu belirterek başlamak gerekiyor; 8 Mart’a yaklaşımımız Yeni Demokrat Kadın çalışmamızın ilerlediğinin kanıtıdır.
Bu 8 Mart’ta “emek” vurgusunun “kadın” vurgusunu silikleştirmesinin önüne geçerek; emeği yok sayılan, katledilen kadınların tek başına emeğin temsilcisi, mücadelenin temsilcisi olabileceğini/olduğunu vurgulayarak 8 Mart’ı daha devrimci kılalım. Tabular değil; ideolojimize güven, pratikten çıkardığımız ders ve deneyimler kadın mücadelesini geliştirecektir. Bunu da ancak 8Mart’ı devrimcileştirmek adına özünden uzaklaştıran, kadınların sorunlarını, taleplerini yok sayan yaklaşımlara son vererek başarabiliriz.
Yaklaşımımız feminizm değil; anlayışımızın politikalarına kadın çalışmalarımız çerçevesinde daha fazla hayat verme çabasıdır. Ezilenleri anlatırken kadınları daha fazla anlatmak gerekir çünkü biz kadınlar ezilenin de ezileniyiz. Kadınları anlatırken Kürt kadınlarını biraz daha vurgulu anlatmak gerekir çünkü; bedenleri haksız savaşın bir parçası haline getiriliyor ve her gün artarak devam eden KCK operasyonlarının bir parçası olarak yüzlerce Kürt kadını hapishanelerde Kürt halkının direniş geleneğini büyütüyor. Bu yüzden bu 8 Mart direnişin simgesi Kürt kadınlarıyla daha fazla birleştiğimiz, direnişlerinin bir parçası olduğumuz bir 8 Mart olsun. Ortaya çıkışından bugüne kadar Yeni Demokrat Kadın’ın varlık zeminini oluşturan kadınları örgütleme meselesi 8 Mart’ı ele alışımızın temel kıstasıdır.
Bu yüzden bu 8 Mart adımız Eylem olsun, Emel olsun, Özlem olsun, Dilek olsun, Sevda olsun dedik. Onları kadınlara daha fazla anlatacağımız, binlerce yıllık sömürünün, ezilmişliğin onların sesine kulak vererek; uğruna şehit düştükleri kadınların kurtuluş mücadelesi için devrettikleri kavga bayrağına kadınların daha fazla sahip çıkması gerektiğini anlatarak, kadınların önüne örülen duvarların ancak onlar gibi örgütlenerek, savaşarak, önderleşerek yıkılabileceğini daha gür haykırarak; adınız adımız, andınız savaş gerekçemiz diyerek HDK ile katılacağımız, 8Mart’ı devrimci bir duruşla kutlayalım.
(İzmir YDK)