Güncel

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li kadınlar; 1 Mayıs’ta alanlardayız

 

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li kadınlar 1 Mayıs’a ilişkin basın toplantısı düzenledi.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’li kadınlar 1 Mayıs’a ilişkin Eğitim-Sen 6 No’lu Şube’de basın açıklaması gerçekleştirdi. “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için 1 Mayıs’ta alanlardayız!” yazılı dövizin açıldığı eyleme Yeni Demokrat Kadın (YDK), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve İstanbul Kadın Meclisleri’de açıklamaya katılım gösterdi.

Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube Kadın Sekreteri Ayşe Panuş kadınlar adına açıklamayı okudu. Panuş, “AKP’nin erkekleri koruma ve erkekliği güçlendirme gündemi hiç bitmiyor.

OHAL adı altında keyfi uygulamalarının ilk adımı kadın ve çocuk derneklerini kapatmak olan iktidarın, çocuklara dönük cinsel istismar karşısında, toplumun tepkisini dindirmek için “daha fazla ceza” öngören yasa taslağı çözümden uzak, cezasızlığı getirecek bir adımdır, kadın örgütlerinin ve çocuk hakları için yıllardır mücadele eden örgütlerin görüşü alınmadan yapılan bu yasa taslağı samimiyetsizdir” dedi.


“Kadınlar esnek ve güvencesiz işlere mahkûm ediliyor”

AKP’nin her adımında kendi geleceğini kadınları erkekler karşısında daha güçsüz ve güvencesiz kılarak inşa etmeye çalıştığına dikkat çeken Panuş, “Toplumdaki muhalefeti kalıcı olarak sindirmenin bir önemli adımının kadınları aile içinde erkeklerin denetiminde kalmaya mecbur kılmak olduğunu biliyor. Bunu yaparken de iş ve aile yaşamını uyumlulaştırmaya özen gösteriyor; kadınları esnek ve güvencesiz işlere mahkum ediyor” dedi.


AKP emek düşmanı politikalarını bizzat erkek egemenliğiyle meşrulaştırıyor

Kadınları ucuz işgücü olarak üretime dâhil etme, ücretsiz ev içi emeğinden faydalanma noktasında patriyarka ile kol kola politikalar üretildiğini kaydeden Panuş, AKP’nin emek düşmanı politikalarını bizzat erkek egemenliğiyle meşrulaştırdığını belirtti.

Kadınların ücretli emek gücüne ev içindeki karşılıksız emeklerinin belirlediği koşullarda katılabildiğini dile getiren Panuş, “Çoğu zaman çocuk bakım sorumluluğu nedeniyle evde parça başı ya da yarım zamanlı niteliksiz, güvencesiz, düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Tam zamanlı istihdam olanağı bulabilenler ev işlerinin uzantısı olarak görülen cinsiyete dayalı istihdam politikalarının belirlediği iş alanlarında çalışabiliyorlar. Hem evde hem işte çifte mesai yapan kadınlar, ev içerisindeki cinsiyetçi iş bölümü sebebi ile zaman zaman ücretli işlerinden uzaklaşmak durumunda kalabiliyorlar” dedi.


“Ataerkil baskı ve emek düşmanlığı kol kola yürüyor”

Son dönemde de özellikle KHK’lar ile işinden keyfi bir şekilde uzaklaştırılan binlerce kamu emekçisi kadın için de OHAL dönemindeki bu saldırıların işsiz kalmak dışında bir anlamı daha olduğunu ifade eden Panuş “Kadınlar işsiz bırakılarak, patriyarkal ilişkilere geri dönmeye zorlanmaktadır. Özetle, ataerkil baskı ve emek düşmanlığı kol kola yürüyor. Kadın bedenine, emeğine dönük saldırılar, ücretsiz eviçi emek, ücretli çalışmada da güvencesiz ve esnek işler kapitalizmi de besleyen büyüten unsurlardan. Kadın emeğini görmeyen bir emek mücadelesi düşünülemez. Sermayeye karşı mücadele yürütürken, patriyarka ile kol kola olan ilişkisi görmezden gelinemez. Kadınlar durursa dünya durur, ev işleri durursa dünya durur biliyoruz” dedi.


“Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir“

I Mayıs’ta, eşitsizlikleri büyüten kapitalist patriyarkaya, yıllarca mücadele ederek kazanılan hakları tırpanlamaya çalışan iktidara karşı bir araya geldiklerini aktaran Panuş, “İş, aş, ekmek için, ev işlerinin toplumsallaştırılması, cinsiyetçi iş bölümünün sonlandırılması, eşdeğer işe eşit ücret ve sendikal haklarımız için, emeğimizin sömürülmesine yönelik tüm saldırılara karşı gücümüzü çoğaltmak için, görünmeyen, gasp edilen emeğimizin sesini yükseltmek için, şiddete, ayrımcılığa, tacize, tecavüze, yok sayılmaya karşı “emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” dedi.

Panuş son olarak, “kadınlar vardır”ı yeniden yeniden dillendirmek için, 1 Mayısta alanlarda olacaklarını söyledi.

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu