Güncel

(Panorama) 2013’te LGBTİ’ler; Barikatın önündeki GÖKKUŞAĞI!

2013 yılının toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda şöyle bir panoramasını çıkarmayı düşündüğümüzde -başlı başına bir yazı konusu olmasına karşın- LGBTİ bireylerin yaşadığı/uğradığı ayrımcılık, şiddet ve cinayetlere de bir dokunmak gerekiyor. Keza 2013 yılına damgasını vuran; Gezi İsyanı ve ardından Onur Haftası ile devam eden süreçteki gelişim ve direniş olmuştur. Bunun bir sonucu olarak da toplumun ve devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin LGBTİ bireylere yaklaşımında ve ortak mücadele örmede olumlu gelişmeler yaşanmıştır.

 

2013’te 238 trans katledildi

Transgender Europe tarafından yapılan araştırmaya göre 2013 yılında dünyada 238 trans birey, nefret cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdi. En çok trans cinayeti Brezilya’da yaşandı, bir senede 95 trans birey öldürüldü. Brezilya’yı Meksika 40, ABD 16, Venezuela 15, Honduras 12 ve Kolombiya 12 trans bireyin öldürülmesi ile takip etti.

Türkiye’de ise 2013’te 5 trans birey öldürüldü. (Ancak Kasım ayında yapılan bu açıklamanın ardından Kasım ayının sonunda Antakya’da LGBTİ birey F.İ, elleri arkadan kelepçeli ve vahşi şekilde öldürülmüş halde bulundu.) Yine Transgender Europe’nin açıkladığı verilere göre 2008-2013 yılları arasında ülkede 34 LGBTİ birey nefret cinayetine uğradı. Tabii bu verileri, kayıt altına alınabilen cinayetler oldukları için asgari olarak ele almak gerekiyor. LGBTİ bireylere yönelik ayrımcılık ve nefret saldırıları konusunda bu kadar bile “şanslı” değiliz!

2013 yılında devam eden davalardan Ahmet Yıldız’ın cinayet davasında pek bir gelişme yok. Katili olan baba Yahya Yıldız, cinayetin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala bulunabilmiş değil! Diğer yandan Amed’de katledilen Rojin Çiçek davasının ardı ardında duruşmaları gerçekleşiyor. Mahkeme-aile-polis üçgeninde kapatılmaya çalışılan bu cinayet başta KesKeSor olmak üzere aralarında YDK’nın da bulunduğu LGBTİ ve kadın kurumlarının emeği ile üzerinin örtülmesine engel olundu. Dava devam ediyor.

 

Nice homofobisiz yıllara

LGBTİ konusuna gelince daha çok ayrımcılık ve vahşi şekilde ölümlerden söz edilse de bu senenin en önemli özelliği, LGBTİ hareketinin yükselişi ve direnişlerde LGBTİ bireylerin ön plana çıkışı. Bunun için Taksim’in yasaklanması ve ardından Gezi İsyanı sürecine bakmak yeterli olacaktır. Yaşam alanlarından dışlanarak (yine 2013 yılında İstanbul-Avcılar Meis Sitesi’nde yaşayan LGBTİ bireylerin sürgün edilebilmesi için yürütülen nefret saldırıları örnek olarak incelenebilir) belli gettolarda yaşamaya zorlanan LGBTİ bireyler için Taksim’in önemli bir yaşam alanı olduğu açık.

2013 yılında Taksim ve civarında başlatılan kentsel dönüşüm projeleri direkt LGBTİ bireyleri etkileyen bir özelliğe sahipti. Aynı zamanda ayrımcı, nefret dolu açıklamalara bizzat bu devletin başbakanı, bakanı tarafından maruz kalan LGBT bireyler için Gezi İsyanı bir patlama noktası oldu. Çatışmaların, barikatların en ön saflarında yer alıp; cinsiyetçiliğe, homofobiye, transfobiye karşı mücadele bayrağı yükselten LGBTİ bireyler, 2013 yılını direnişle geçirdiler. Keza bunun karşılığını “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganını bir kez daha haykırdığımız, on binlerin katıldığı Onur Haftası’nda gördük. Hep birlikte nice heteroseksizmden uzak, homofobisiz, transfobisiz, direniş dolu yıllara!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu