Güncel

“Kirli” TDK!

kirli_tdkDevletin kadın düşmanı politikalarına, cinsiyetçiliği yeniden üreten bakış açısına her gün bir yenisi ekleniyor. Devletin sözcüsü bakanlardan, burjuva medya haberlerine, sosyal medyasına; Diyanet İşleri’nden, Türk Dil Kurumu (TDK)’na kadar, kadın düşmanlığını üreten söylemleriyle cinsiyetçi bakış açısını inşa edilmeye devam ediliyor.

Bu bakış açısının en son örneği, daha önce de birçok kez olduğu gibi TDK oldu.

TD) web sitesindeki sözlükte “kirli” sözcüğünün anlamlarından birini “Aybaşı durumunda bulunan (kadın)” olarak yazdı.

TDK cinsiyetçilik üretmeye devam ediyor

Bu yapılan düpedüz kadın düşmanlığıdır, devlet tarafından üretilen kadın düşmanlığına, cinsiyetçiliğe TDK üzerinden “destek vermek”, “yardımcı olmak”tır.

Daha önce “Müsait” kelimesinin karşılığını “Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)” olarak yazan TDK, “Kadın” kelimesini İSE “hatun kişi” olarak tanımlayarak sözcüğün diğer anlamlarının da “analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan, hizmetçi bayan” şeklinde yazmıştı. TDK geçen yılda “Kötü kadın” ifadesini “orospu” sözcüğü ile açıklarken, “Kötü adam” ifadesini “Filmlerde izleyiciye sevimsiz gelen, filmin kahramanıyla çekişme durumunda olan ve sonunda çoğu kez yenilen kimse” şeklinde açıklayarak bakış açısında ısrar etmişti.

Regl dönemi, doğurgan kadınlarda üreme ve döllenme amacıyla meydana gelen değişiklikler için kullanılan bilimsel bir terimdir. Bir temizlenme durumu değildir regl olmak. Çünkü regl kanı tıp ve jinekoloji tarafından açıklandığı üzere mikropsuz ve özel bir kandır.

Bu halk arasında “yanlış bilindiği” düşündüğümüz şeyi TDK da yanlış bilmiyor. TDK kadın düşmanlığı görevi yerine getirmek için “çabalıyor”!

Cinsiyetçi dile karşı politika yapmak bir mücadele alanıdır

Medya ve dil üzerinden algı oluşturmak, algıyı yönlendirmek bir düşünceyi, politikayı üretmek ve yaymak için çok güçlü bir yol ve yöntemdir. Özellikle AKP iktidarı bu yöntemi çok iyi kullanıyor. Kadın düşmanlığını da bazen TDK bazen medya bazen din üzerinden, çoğu kez ise açık açık siyaset ve gündem tartışmaları üzerinden yapıyor. İşte bu nedenle, “TDK’nın tanımları kimin umurundadır, kim bakıyor dikkate alıyor ki TDK’nın tanımlamaları” demek olmaz. Bir düşünceyi, politikayı, ideolojiyi en rahat yayma yolu olan dil aynı zamanda oluşan bakış açısının da yansımasıdır. Dil ve düşünce birbiriyle diyalektik bir bağ halindedir.

Kadın düşmanı söylem ve politikayı yaymak için kullanılan cinsiyetçi dile karşı mücadele etmeliyiz. Bununla bağlantılı olarak kadın yazarlığı ve gazeteciliği üzerine daha fazla kofa yormalı ve bu alanın eril zihniyetle mücadele alanı olarak düşünmeli, cinsiyetçi, ayrımcı dile karşı mücadeleyi önemsemeliyiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu